Enstitü Yerleşkesi

‘’Bir çatı lazımdı bize; nasip oldu duvarını ördük, ‘Anlamak için’ verildi her şey; başlarken kördük…’’
Hemhal olarak anlamak ve anlaşılanları anlatacak iletişimi kurmak için kuruldu Empati ve İletişim Enstitüsü.
İçeri adımınızı atmadan sizi çiçekler karşılar; gönlünüzdeki tomurcukların muştusu gibi. Sudaki nefesi anlatır birbirinden farklı balıklar girişteki akvaryumda, Veda Etmeyen’in verip hoşnut edeceğini söyler, atölye ve atıştırmaların mekânına ulaşırsınız buradan; Salon’u Duha…
Alt kata inerseniz her kapı ayrı bir yürek dokuma tezgâhına açılır. Bağdaş kurulup oturularak yapılan istişarelerle bilgi taçlanırken,tasavvuftan fenne kadar olan paylaşımların sonu ortaya kurulan siniden yenecek bir yemektir; Mezopotamya kültürü aranır Anadolu Dersliği’nde…
Öğrenmenin kendini keşfetme olduğu ilk dersi ile başlar tüm müfredatlar ve kapısında da asıl olanı hatırlatan Öz’ü Bulma Dersliği yazar.
Toplulukların beraber alacağı eğitim ve konuşmalara ev sahipliği yapar Esma’ül Hüsna Konferans Salonu ve fuayesinde konuşmacılar ile sohbet edilir.
Ve bu bütünlük, Enstitü Yerleşkesi, gençler yazsın diye bir yayınevi, müteşebbis olsunlar diye de bir işletme merkezi barındırır.
Oyun ve eğlenceden başka bir şey olmayan dünya’da, enstitümüz en hayırlıları nota etmiş bir şarkıdır.